Metin çarpıtma,sayfa üzerindeki harfleri çarpıtma,kelimeleri değiştirme,gölgeli çizgiler görme,şekil renk ve hareket bulanıklığı,titremelerle bir okuma karakteri gösteren kişilerin içinde bulundukları problemi maeres-ırlen sendromu karşılamaktadır.Bu sendrom görsel bir stres türüdür,1980 yılında Amerikalı bilim adamları tarafından tespit edilmiştir,bu durumun okumayı etkilediği gözlemlenmekte ve bilinmektedir.Sendrom yaklaşık olarak disletik bireyler % 50 oranında etkilemektedir.Disletik çocuklar için meares-ırlen çoğunlukla okumada zorluk nedeni olabilir.Bu septomun yarattığı engeller kişiden kişiye değişmekte ve bu engeller genellikle bireylerde kötü okuma,kelime ve satır atlama,yavaş yada tereddütlü okuma, gibi sonuçlarla kendin gösterebilir.Genelde bu sendromu yaşayan insanları kabaca tepit etmek ve incelemeye almak için şu durumlar gözlemlene bilir, sakarlık,sık kaza yapmaları,küçük topları yakalamada kapmada zorluk bu durumdan şüphelenmemiz için yeterli olacaktır.Bu göz probleminin temeli gözün algılama görsel ögelerine dayalıdır.bu sorunda gözle problemin ana kaynağıdır.Uzmanlar çoğu tetkikler sonucunda incelemiş oldukları vakalara mental olarak bir tanı koyamamakta ve testler ve gözlemler sonucunda bu durumu çoğunlukla disleksi ile bağdaştırmaktadır,evet bu durumun içinde olan disletik çocuklar vardır fakat her aynı verileri gösteren birey disletik olmaya bilir.bu sendromda gözler aracılığı ile gönderilen kaynakları görsel bilgiler şeklinde yorumlayan beyin öğeleri yanlış gören gözün verdiği kaynakları kullandığı için etkili bir okuma yapamazlar algısal tabanlı okuma yazma güçlüklerinin etkileyici nedenlerinden biride bu septomdur.Bu sorun öğrenme performansı adına öğrencinin önünde bir engeldir,bu bireyler baskıları farklı görür,ortamı farklı görür,yavaş yavaş yada verimsiz okur,okuduğunu iyi anlayamaz okuma kalitesi okuma akıcılığı,ışığa duyarlılık,konfor,kavrama,dikkat konsantrasyon sürelerini ve standartlarını sağlayarak sağlamak mümkündür bu bireylerde bu olamazsa olmazlar üzerinde yoğun çalışılmalıdır çünkü bu hazır bulunmuşluklardan birinde yaşadığı problem onun okuma kalitesini etkilemeye yetecektir bu septomun tedavisi göz egzersizleri ve renk ışık kullanımı ile ilgili çalışmaları içermektedir,renkli bildirimler ve onlar için özel olarak hazırlanmış renkli gözlükler görsel stersin azaltılması için önemlidir.Renkli levhalar bazen metnin disletik çocukların yada bahsi geçen sendromun etkilerini azaltmak,onlarda oluşabilecek olası baş ağrılarını azaltmak ve yukarıda anlattığım görme hatalarını azaltmak,bu tip engellemelerden sıyrılarak daha akıcı okumalarını sağlamak için önemlidir.Bu aşamada hangi rengin bireyi rahatlattığı araştırılmalı ve bir göz yada özel eğitim tetkikleri yapılmalıdır.Anne ,babalar ve öğretmenlerin bu durumun sağaltılması için yapabilecekleri şeylerde çocuğun engellenmesini azaltacaktır.yapılabilecekleri şöyle sıralamamız mümkündür
· Eğer yeterli doğal ışık varsa odada yada sınıfta florasan lamba kullanmayın.
· Genelde basılı materyalleri sarı yada pembe kağıtlara basmaya özen gösterin(bazı çocukların tercihleri mavi-yeşil renklerde olabilir)
Okuma metinlerinin paragraflarında ayrı renkler kullanmayı tercih edin kesinlikle beyaz zemin tercih etmeyin. Son olarak anne ve babaların,öğretmenlerin sendrom hakkında bilgi sahibi olabilmeleri ve çocuklarını yada öğrencilerini rahatlıkla çek edebilecekleri Meares-Irlen sendromu testini paylaşmak istiyorum
Evet
Hayır
Güneş ışığı seni rahatsız eder mi?
Parıldamalar seni rahatsız eder mi?
Sık sık güneş gözlüğü kullanma gereği duyar mısın?
Parlak ışık yada florasan ışıkları seni rahatsız eder mi?
Parlak ışık yada florasan ışıkları senin kendini yogun hissetmene neden olur mu?
Parlaklık yada florasan ışıkları sende baş ağrısı yada karın ağrısına neden olur mu?
Performansın parlak ışık ve florasan ışıkları altında bozulur mu?
Okurken bulunduğum mekanda yeterli ışığın olamadığını yada fazla olduğunu düşünürüm
Okurken genellikle gelen ışığı önlemek için elimle yada vücudumla gölge yaparım
Okurken kelime yada satırları atlarım/atlar
Okuduğum kelimeyi yada satırı tekrar okurum/okur
Kelime sonlarını okumam/okumaz
Okurken yada satır atlarken yerimi kaybederim/kaybeder.
Okurken dururum yada okurum okuma ritmimi doğru tutturamam/tutturamaz
Yerimi kaybetmemek için yerimi parmağımla takip ederim/eder
Okumaktan zevk almam
Okuduğumu anlamadığım için tekrar tekrar okurum
Harf yada rakamlarda veya diğer görsellerde bozulmalar hissederim
Tepeden aşağıya doğru yada yukarıya doğru yazarım/yazar
Kelimeler arasında eşit olamayan boşluklar bırakırım/bırakır
Harfleri eşitsiz büyüklükte yazarım/yazar
Okuma yazma faaliyetlerinde kolay konsantre olamam/olamaz
Dinlenme etkinlikleri sırasında dalıp giderim/gider
Görevlerin başlangıçlarını kestiremem/kestiremez
Tahtadan yada başka materyallerden kopyalama yaparken zorlanırım/zorlanır
Test sınavlarda dikkatsizce hatalar yaparım
Yürüyen merdivenlerden inerken veya çıkarken zorluk yaşarım
Çoğu zaman sakarlıklar yapar,kazalar geçiririm/geçirir
Mesafeleri ölçmekte yada tahmin etmekte zorlanırım/zorlanır
Golf ,tenis gibi oyunlarda uçan bir topu takip sorunları yaşarım/yaşar
Topu yakalamak yada topa vurmak benim için oldukça zordur
Bisiklete binmekte zorluk yaşarım/yaşar
İp atlamada zorluk yaşarım/yaşar
Özensizce ve dikkatsizce matematik hataları yaparım/yapar
Çalışma sürelerini özensiz kullanırım/kullanır
Meares-Irlen sendromu yaşayan kişilerin yada disletik bireylerin bir yazıyı nasıl gördüğüne dair örnekler .
Aşağıda Meares-Irlen sendromun ve disleksinin tedavilerinde kullanılan renkli levha resimleri görmektesiniz
25 yılı aşkın bir süredir çocuk ve yetişkinlerin; Dikkat,konsantrasyon,okuduğunu anlamalarını,hızlı okumalarını geliştiren ve ışık duyarlılığını ortadan kaldıran bir teknolojidir. Irlen metodu bir okuma metodu değildir.
Bir çok ülkede 1983 yılından beri 8000 eğitimci tarafından kullanılan ve renk çalışmalarında patenti alınmış tek tekniktir. Sadece ABD’de 4000 Okul Bölgesi Irlen Metodunu kullanmaktadır. Dünyada milyonlarca öğrenci renklerin getirdiği başarıyı yakalamışlardır. Irlen Metodu, ABD’nin okuma ve öğrenme zorlukları alanında uzman, Helen Irlen, MA,LMFT, tarafından uzun araştırmalar sonucu bulunmuştur.
Gözlerimize gelen ışık enerji olarak sinir sistemine yollanır ve hormon üretilir. Bazı insanlarda beyaz renk kontrast yaratarak beynin kimyasını etkiler. Bir saniyeliğine bile olsa işlevini yerine getiremeyen beyin okunanı farklı algılamaya veya bilgi atlamaya neden olur.
Irlen Metodu sadece tek görüşme sonucunda belirlenen ve yan etkisi olmayan renkli saydam filtrenin kullanımı ile beyazkağıttan yansıyan zararlı ışınların filtre edilerek, beynin doğru görsel bilgiyi algılamasını sağlamaktadır.
Irlen Metodu uluslararası bir tedavi olarak kabul edilmiş ABD’de bir çok uzmana göre dikkat eksikliği ve hiperaktivite için tedavi gören çocukların yarısının uygun tedaviyi görmediği belirtilmektedir.Araştırmalar okuma problemi, disleksi, ögrenme güçlüğü veya dikkat eksikliğinden şikayetçi olan öğrencilerin %46 sına Irlen Metodunun yardımcı olduğunu göstermiştir. Bu metod kişinin tıbbi tedavisinin yerine geçmez. Irlen bazen tek çözüm olabilir bazen de kişinin problemlerinin bir parçası olabilir ve bu metod ile bilinmeyenin bir parçası çözülebilir. Renkli filtreleri kullananların % 90’ı yarar sağlamıştır.
Sonuçlar:
* Okuduğunu daha iyi anlamak, sindirmek
* Hızlı okuyabilmek
* Dikkatin çabuk dağılmasının, hareketliliğin azalması ve başladığı işi bitirebilmesi.
* Yorgunluk, uyku ve bitkinlik halinin azalması
* Motivasyonun artması
* Kendine güvenin artması
* Akademik başarının yükselmesi
Disletik bireylerin eğitim ve tedavilerinde başlangıç ve bu başlangıçta yapılmış olan tespitler eğitimin gidişatı için oldukça önemlidir.bazen çocuğun disleksisine eşlik eden başka septomlar yada sebepler durumu zorlaştırabilir Meares-Irlen Syndrome bunlardan biridir ve tetkikler sonucunda bu durumun varlığı mutlaka ortaya koyulmalı eğitim öğretime bu şekilde başlanmalıdır.daha önce disleksi ve onun tedavisinde büyük önem taşıyan motor yetenekler ve koordinasyon hareketlerinin bu durumun sağaltılmasındaki öneminden de bahsetmiştim kısaca hatırlayacak olursak Akademik yetersizlikler, dikkat işlev bozukluğu ve zayıf motor koordinasyondan dolayı bir çok çocuk okulda sorunlar yaşamaktadır. Bu durum davranış ve gelişim pediatrisi açısından en sık durumlardan biridir. Nörogelişimsel bozukluklar birbirleri ile belirgin komorbidite gösterirler. Gelişimsel bozuklukların birkaçının birlikte bulunduğu durumlarda tanı karmaşası yaşanabilir. Bu durum özellikle motor gecikme olduğunda gerçekleşir, çünkü çoğu uzman ve eğitmen böyle bir gecikmenin çocuk üzerine olan etkilerini önemsemezler. Klinik araştırmalar göstermiştir ki; clumsiness (beceriksizlik, sakarlık, hantallık) çocuğu birçok alanda önemli derecede etkilemektedir. Koordinasyon ve motor hızı (motor speed) sorunu olan çocuklar, akranlarıyla aynı düzeyde gitmekte okulda güçlük yaşarlar. Bazı beceriksiz çocuklar sıklıkla arkadaşları tarafından “retarde” olarak düşünülür, fakat çoğu günlük görev ve etkinlikleri yerine getirmezseler bile zihinsel sorunları olmayan çocuklardır.
Bu yazıda, dikkat ve öğrenmenin diğer bozukluklar ile motor bozukluklar arasındaki birliktelik tartışılacaktır. Bu birliktelikten dolayı, DEHB olan çocukları değerlendirirken motor beceriksizlik (clumsiness) sıklıkla değerlendirilmelidir.
Bilişsel İşlem, Motor Hareket ve Koordinasyon
Öğrenme bozuklukları ve DEHB olan çocuklara sıklıkla motor problemler eşlik eder (Bruininks& Bruininks 1977). Walton ve arkadaşları (1965) gelişimsel dispraksisi olan beceriksiz çocukların ortalama zeka bölümüne sahip olduklarını fakat sözel ve performans zeka puanları arasında anlamlı farklılık gösterdiklerini belirtmektedir. Bu araştırıcılar hastaların bazılarında algısal defisit ve dispraksi olduğu sonucuna vardılar.
DCD olan olguların küme analizinde (cluster analysis); zeka, başarı ve uyum işlevi özelliklerine göre; DCD’nin suptipleri olup olmadığı araştırıldı (Blondis ve ark. 1997). Aynı DCD olguları istatistik program kullanılarak iki farklı halinde gruplandı. Büyük DCD grubunda (n=34) sözel ve performans arasında minimal farklılık varken, daha küçük grupta (n=22) sözel ve performans IQ puan arasındaki fark büyüktü. İki grupta da uyum sorunları ön plandaydı.
Beceriksiz çocukların yazma ile ilgili sorunlar yaşadığına yönelik birçok çalışma vardır (Blondis ve ark. 1997). Sandler ve arkadaşları 63 ortalama yazma becerisi olan çocukla 99 yazma bozukluğunu karşılaştırdılar. Normal yazması olanlar ile büyük yazma güçlüğü olanlar arasındaki farkı görme amacıyla küme analizi yapıldı. Yazma bozukluğu olanlar 4 subtipe tabakalandı: (1) ince motor ve dil defisitleri, (2) visio-spatial defisitler, (3) dikkat ve bellek defisitleri, (4) sıralama defisitleri. Bunlar DCD olanlarda yaygın görülen problemlerdi. Disletik ve dikkat eksikliği olan çocuklarda motor koordinasyon yeteneklerin geliştirilmesi eğitimin önemli bir noktasıdır,bu tip eğitimler avrupada çeşitli özgün programlar sayesinde uygulanmakta ve çok önemli sonuçlarla kendini göstermektedir.http://www.dore.co.uk/ sitesini ziyaret ederek bu alanda yapılan çalışmaları görebilirsiniz.